Şifreni mi unuttun ?
Hoşgeldiniz Ziyaretçi. Lütfen üye değilseniz burdan kayıt olun.
Google Grupları
Turk PDR grubuna abone ol
E-posta Adresiniz:
Ergenlik Fırtınalarında Bir “BEN”
Ekleyen: Tuğba Görgünoğlu YÜCEL | Okunma: 58618 | 14.12.2011

Biricik ergenlerime;

 

Ergenlik dönemi bilindiği üzere zor bir dönemdir. Ailelerin en çok dert yandığı, ne yapacaklarını bilemedikleri, çocuklarını kaybetme korkusunu en yüksek biçimde yaşadıkları dönem de genellikle ergenlik dönemidir.

“Küpe takmak istiyorum!”

“Bu benim hayatım!”

“İstediğim saatte gelirim, artık çocuk değilim!”

“Benim hayatıma hiç kimse müdahale edemez!”

“Her şey benim yüzümden!”

“Her şey kötü!”

“Kimse beni anlamıyor!”

…….

Ve daha onlarca “Ben artık bireyim!” mesajı…

Ergenlik dönemi çocuğun birey olma yolunda attığı en büyük adım, bazen verdiği en büyük mücadeledir. Gelişimin birçok basamağında olduğu gibi ergenlikte de süreç dıştan içe doğru işler. Önce şekilsel olarak “ben” mesajları verir ergen.  Bu süreç çok kısa bir zaman dilimi değildir. Ve dışsal mesajlar aileleri korkutur. Küpe takmak isteyen ergen ben farklıyım demenin yolunu ararken küpeyle karşılaşır ve ona bir kurtarıcı gibi sarılır. Anlaşılmadığında ve yasaklandığında genellikle şekilsel ve geçici bir simge olan küpe kalıcı bir kurtarıcı haline döner. Saç uzatmak, dövme, piercing, küpe, ebeveyne tuhaf gelen kıyafetler, topluma aykırı tutum ve davranışlar, genel-geçer kurallara nedensizce isyanlar, ardı arkası gelmeyen memnuniyetsizlikler, sürekli “ama” ile başlayan ifadeler ve daha onlarca davranış kalıbı çoğu zaman “simge”den öte şeyler değildir. Ben farklıyım, ben bireyim, ben çocuk değilim demenin en bilindik yoludur. Farklı olmanın dışsal değil içsel bir şey olduğunu izin verirsek ergen görür. Fakat izin vermezsek olasılıkla şekilsel bir biçimde kendini ifade etme-ayırma yarışı yıllarca sürer.

Ergenlik büyük bir mağazada kıyafet deneme yarışı gibidir. Ne kadar az müdahale edilirse doğru kıyafeti ergen o kadar kolay bulacaktır. Tek tek birçok kişilik özelliği, karakter, davranış kalıbı, dini-felsefi-toplumsal farklı farklı düşünce yapısı, farklı yaşam şekilleri dener ergen. Yaptığı her şeyde “Bu sana yakışmadı!” müdahalesini yapıldığında ise kuşkusuz gidip daha kötüsünü deneyecektir. Sürekli eleştirmek ve yargılamak yerine ergenin “ben” olma mücadelesine destek verebilir ve bu fırtınalı sürecin daha kolay geçmesine ve ergenin ‘dışsal ben’inden kurtulup, gerçek ‘içsel ben’ine ulaşmasını kolaylaştırabiliriz. Burada kastedilen genelde yanlış anlaşıldığı gibi yaptıkları her şeyi “onaylamak” değildir. Onaylamadığını ifade etmeyi abartmamak demektir.

İstediği şeyin altında yatan gerçek anlamı görebildiğimizde tepkimiz de değişecektir. “Çocuk elden gidiyor!” yerine “Çocuğum büyüyor!”ı kabul ettiğimizde çocuğumuza vereceğimiz mesaj da değişecektir. Çocuğumuzla kurmayı başaracağımız iyi bir iletişim ona bağışlayacağımız her türlü hazineden kuşkusuz daha değerlidir. Çocuğumuzun bize güvenmesi, onaylamadığımız bir şeyi daha tarafsızca tartmasına neden olacaktır.

Güç savaşına girersek tüm duygusal ilişkilerde olduğu gibi:

“Kazansak da kaybederiz!”  Savaşı kazanır çocuğumuzu, çocuğumuzu kazanır savaşı…

Aile ergenlik döneminde yeni bir çatışma oluşturmamaya gayret etmesi gereken taraftır. Var olan çatışmalarda kendilerini doğru biçimde ifade edip bekleyişe geçmesi gereken taraftır. Her şeyi anlaması, her şeyi onaylaması ne gerekli ne de doğrudur. En az sözcükle kendini ifade edip susması gereken taraftır. Ergenlik döneminin bir benzeri 2 yaş döneminde “HAYIR!” olarak karşımıza çıkmıştır. Ne söylesek “hayır” diyen küçük bebeğimizin “bireyselleşme” sürecini tebessümle karşıladığımız gibi ergenimizi de tebessümle karşılayabilmemiz gerekir. Her iki süreçte de inatlaşmaya ya da güç savaşına girilmesi son derece yanlıştır. Genelde aileleri dinledikten sonra “Hangisi daha ergen?” düşüncesi takılı kalır belleğime.

 

Ergenlik fırtınası içinde ‘özben’ini bulmaya çalışan mı?

Evindeki ergenin fırtınasına kapılıp ‘özben’ini kaybeden mi?

             (Yanıtı her ebeveynin bilincinde gizlidir!”)

 

Tuğba YÜCEL

Psikolojik Danışman

tugbagyucel@gmail.com

 

 



» Diğer Yazılarıma Bakmak İçin Buraya Tıklayın «


Yorum yapabilmek için üye girişi yapınız veya facebook hesabınız ile yorum yapın.



 1. Psikolojik Danışmanın Önlük Giymesi Uygun Olur mu?

Evet giymesi gerekir
% 19

Hayrı giymemesi gerekir
% 75

Fikrim Yok
% 7

Toplam Tekil Hit: 3127099
Toplam Çoğul Hit: 22266573
Kimler Online ?
18 Ziyaretçi, 0 Üye
En son üyemiz H.HOCA, Hoşgeldiniz.

Copyright © Turkpdr.com | 2010 | Bu sitede yer alan içerikler kaynak gösterilmeksizin kopyalanamaz ve yayınlanamaz