'Selfie bir hastalıktır' (16.04.2014)

“Bir kişinin telefon kullanarak kendi fotoğrafını çekmesi” ve daha sonra internette paylaşması anlamına gelen selfie, tüm dünyada kullanılıyor.

Eleştirenler de var, çok sevenler de. İşte ABD’li şarkıcı Katy Perry, selfie çekmenin bir hastalık olduğunu düşünenlerden. ABD’nin California Eyaleti’nde düzenlenen Coachella Festivali kapsamındaki bir partiye katılan ünlü şarkıcı, burada hayranlarının kendisiyle selfie çekme isteğinden sıkıldı ve Twitter’da “Sevgili festival arkadaşlarım, unutmayın ki selfie çekmek bir hastalıktır” yazdı. Partideki birkaç hayranının Perry’ye telefonlarını uzatıp selfie çekmesini istedikleri; Perry’nin de bunu reddettiği belirtildi.

Peki selfie çılgınlığı psikolojimizi nasıl etkiliyor? Gerçekten hastalık mı? Kimileri bu durumu kendi beğenmişlik, kendini güzel gösterme ve ispatlama isteği olarak nitelendirirken kimileri de geçici bir trend olarak görüyor. Peki, Selfie çılgınlığı bizi nereye götürüyor? Psikolojimizi nasıl etkiliyor?

Selfie fotoğraf paylaşımıyla kişiler, güzellik algılarını paylaşıma açmak ve güzel olduklarının da onayını almak istediklerini ifade ediyor olabilir. Bu trend, kişilerin kendi özelleri olan fotoğraflarını paylaşmaları konusunda bazı sıkıntılar yaratabilir. Örneğin; kişi bu fotoğrafları yalnızca netten arkadaşlık yaptığı kişilerle de paylaşıyor olabileceğinden, bu kişilerin o fotoğrafları kötüye kullanmaları ve izinsiz paylaşmaları riski bulunur.

Selfie’de kişi kendi fotoğrafını çeker, o anda kontrol kendisindedir. İstediği açıdan, istediği kimliğe şekle bürünerek kendisini aslında olmadığı ancak olmak istediği şekle büründürüp etrafındakilerden ilgi görmek ister.

Dudak bükmek, kaşları çatmak farklı duyguları ifade eder. Bunlardan biri de çocuksuluktur. Çocukların istediği olmadığında ya da sevgi ihtiyacı duyduğunda yüz ifadelerinde masumiyeti kullanmaları gibi, Selfie çeken kişi de bu beklenti içinde olabilir.

İnsanlar Maslow’a göre temel ihtiyaçlarını, güvenlik ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra başka insanlardan tarafından sevilmek, onaylanmak, kabul edilmek ve saygı görmek ister. Bu yapboz, insan kendini gerçekleştirince tamamlanır. Kişi bu yapbozu tamamlamak için yaşamın farklı alanlarında örneğin ailede, arkadaş ortamlarında arayış ve mücadele içindedir.

Teknolojinin gelişmesi ve iletişim kanallarının sanal ortamlarında yaygınlaşması ile birlikte kişi, bu ihtiyacını karşılamak için alternatif bir yol geliştirmiştir. Fotoğraf karesinde başka kişi ya da nesnelerin olmaması, Selfie çeken kişinin içsel bir yalnızlık yaşadığı anlamına gelebilir.

Aynı zamanda kişinin sürekli kendisiyle ve görüntüsüyle meşgul olması, içten içe kendisini beğenmesi ve bunu çevreye ilan etmesi narsistik kişilik özellikleri olduğunu da gösterebilir.

Farklı bakış açısından bakıldığında ise, kişi özgüvenindeki eksiklik nedeniyle, bu duygunun üstüne gidip savunma mekanizması geliştirerek, kendisine “Hayır, ben iyiyim ve yeterliyim.” demeye çalışır.

Habertürk