Turk PDR (Kamil Dayı)
http://turkpdr.com/corner-post.php?ss=175&w=eyvah-bosaliyorum-277

EYVAH BOŞALIYORUM!!! (14.05.2014)


Seks günlük hayatın önemli unsurlarından biridir. Bu cümleyi okuyunca bir çoğununuz buna katılacakken bazılarınız da seks benim için ikinci öncelikli gibi cümleler kuracaksınız. Seks benim için ikinci öncelikli diyen kişiler büyük ihtimal seksin büyüleyici atmosferinin tadını çıkarmayı öğrenememişlerdir. Seks bu kadar önemli olunca sekse dair her şey de önem kazanmaktadır. Bunlardan bir tanesi de cinsel birleşme süresi, yani boşalmadan ilişki kurabilme yani hazzı yaşayabilme süresidir. Bu yazımda erkeklerde yaşanabilecek sorunlara yani hazzı doyasıya yaşayamayan erkeklere değineceğim.



Tarihin ilk evrelerinden beri erkeğin boşalma süreleri üzerine birçok söz söylenmiş, birçok efsane üretilmiştir. Bugün bunu konuşalım. Çok şey söylediğimiz ama az şey bildiğimiz konuları… Bununla ilgili muhtemelen geçmişten günümüze duyduğumuz bir sürü efsanevi hikayemiz vardır.



Çıkarmadan 5 yaptım, saatlerce yaptım, porno filmlerde adamlar bütün film boyunca devam edebiliyorlar vs. vs.



Erkeklerin birçoğu için seks demek boşalmadan uzun süre devam edebilmektir. Hatta birçok erkeğin yaşama amaçları arasında uzun süre cinsel ilişki kurabilmek vardır.



Düşünce böyle olunca erkek cinselliği uzun süre penis vajina ilişkisinden ibaret sanabilmektedir. Aslında seks rastgele insanla yapılan bir şey değildir, bizim için özel birisiyle yapılan tüm aktivitelerin tamamıdır. Bu cümleden sonra aklınıza gündelik ilişkiler akla gelebilir. Ona seks demek haksızlık olur, o da “s” ile başlayan bir aktiviteden ibarettir. Seks özel insanla yapılan her şeydir dedik; onun elini tutmak, ona güzel şeyler söylemek, sarılmak, öpüşmek, ön sevişme olarak bildiğimiz birleşme öncesi hazırlık ve penis vajina ilişkisi.



Cinselliğe bu açıdan bakınca aslında haz alınabilecek o kadar çok şey görebiliriz ki… Ama sadece penis vajina ilişkisine indirgersek iş sadece boşaldım boşalmadım noktasında takılı kalır.



Erken boşalma olarak bilinen şey aslında denetimsizlik sorunudur. Erkeğin, boşalma sürecini kontrol edememesi problemidir. Erken boşalma, cinsel bir yetersizlik değildir. Boşalma üzerinde kontrolün az sağlanması veya sağlanamamasıdır. Hem erkeklerin hem de kadınların en fazla yakındıkları sorunların başında gelir.



Yukarıda halk dilindeki cinsel ilişki tanımlamasını yaptık. Sadece sonuca odaklanma, süreci yaşama değil, bitirmeye çalışma ya da bitirmekten korkma.



Bu sorunu yaşayan kişilere baktığımızda birçoğunun sonuç odaklı yaşadığını gözlemleyebiliriz. Bir yemek yerken bile yemeğin tadını çıkarmak yerine yemeği bitirmek, gezinirken bile etrafı gözlemlemek yerine koşarcasına yürümek gibi bazı davranışları gündelik hayatlarında kullandıklarını gözleyebiliriz.



Bu problemi yaşayanlar arasında hiç de azımsanmayacak bir kesimin kaygı düzeyi yüksek olan kişiler olduğunu gözlemleyebiliriz. Sürekli tedirgin, sanki hep kötü bir şeyler olacakmış gibi tetikte duran kişiler. Bu kişiler cinsel birleşme sırasında boşalacaklarından kendilerini kontrol edemeyeceklerinden korkan kişilerdir ve korkuları da büyük çoğunlukla gerçekleşir, kendilerini tutamazlar ve hiç olmayacak zamanda boşalıverirler.



Görüldüğü gibi cinsel problem sadece yatakta ortaya çıkan başka zaman olmayan bir şey değil, kişinin tüm hayatında etkileri gözlemlenebilen bir şeydir. Düzeltilmesi için sadece yatak odasındaki düzenlemeler değil, genel olarak kişinin hayatındaki düzenlemelere ihtiyaç vardır.



Peki bu problemi kim yaşar, sadece erkekler mi? Bu problemi kadında erkekte yaşayabilir. Kadının yaşamasının cinsel birleşmeye somut olumsuz bir etkisi gözlenmezken erkekte bu olumsuzluk birleşmeyi yarıda bırakabilmektedir.



Kadının tersine, erkeğin cinsel birleşmeyi yaşayabilmesi ve partnerine yaşatabilmesi için penisinin sertleşmiş olması ve birleşme boyunca da penis sertliğinin korunması gereklidir. Cinsel birleşme için bu gerekliyken, boşalma yaşandığında penis sertliği de biter ve o anda ilişki de sonlanmış olur. Bu kısmın yani erkeğin boşalma yaşadığı anın, cinsel birleşmenin sonunda, ortasında ya da başında olması; erken boşalma, normal boşalma ve geç boşalma olup olmadığına karar verilecek olan bölümdür.



Peki bu boşalmaya kadar geçen birleşmenin bir süresi var mıdır?



Net bir şey söylememekle birlikte (çiftin cinsellikten aldığı haz, sürelerden daha önemlidir.)erken boşalma konusunda yapılan çalışmalar ve istatistikler gösteriyor ki cinsel ilişkide aşağıdaki süreleri gösterilenler erken boşalıyor sayılıyor:



·         Penis vajinaya girmeden önce boşalma gerçekleşiyorsa bu "ileri derecede erken boşalma"



·         Penis vajina da iken 1 dakika veya daha altı zamanda boşalma yaşanıyorsa bu "orta derece erken boşalma"



·         Penis vajinada iken 1 ile 5 dakika arasında boşalma oluyorsa bu da "erken boşalma" olarak kabul edilir.



Bu süreleri göz önüne alınca normal cinsel birleşme süresi penis vajinada iken 5 ile 15 dakika arası kabul edilmektedir.



Erken boşalmanın yani kontrolsüz boşalmanın tanımını yaptığımıza göre bir de neden kaynaklanıyor olabilir ona bakalım:



Fizyolojik bir takım rahatsızlıklar, kazalar, yaralanmalar, hormonsal anormallikler, alkol ve madde kullanımı buna neden olabiliyorken genellikle ( %99’a varan oranlarda) psikolojik süreçlerden kaynaklanmaktadır.



Denetimsiz boşalmanın psikolojik nedenleri arasındaki ilk temel neden, mastürbasyonu yanlış öğrenmiş olmak ve yanlış kullanmış olmaktır. Çünkü genellikle mastürbasyon bir an önce boşalmayı hedefleyen bir amaca dönük yapılmaktadır. Mastürbasyonda öğrenilmiş olan bu tarz cinsel yaşamda da aynı şekilde kullanılmaya devam etmektedir. Biran önce boşalmalısın… Bu tabii ki kişinin bilinçli aklıyla kabul ettiği bir mesaj değil, bilinçdışı süreçler tarafından ortaya konulan bir uygulama metodudur.



Denetimsiz boşalmanın diğer bir nedeni birkaç kere daha öncede benzer sorunları yaşamış birinin, tüm cinsel birleşmelerinde erken boşalacağını düşünmesi ve kaygı düzeyinin artması ve aklına gelenin başına gelmesidir.  Bir bakıma kendini gerçekleştiren kehanettir. Bundan dolayı bu tür sorunlar yaşayan erkekler cinsel ilişkiden kaçınır hale gelir ki, bu da iki cinsel ilişki arasındaki sürenin uzamasına neden olur. Bu da cinsel isteğin artmasına ve sonuçta da erken boşalmanın zemininin hazırlanmasına neden olmaktadır. Yani aslında bir tür paradoks oluşmaktadır.



Denetimsiz boşalmaya neden olan bir diğer şey de kişinin cinsel birleşmede süreci nasıl doğru yönetebileceği ile ilgili bilgiyi bu zamana kadar öğrenememiş olmasıdır.



Bu ana nedenlerin dışında diğer nedenlere de bakacak olursak:



-Partnere karşı olan aşırı ilgi, aşırı bağlılık ve sevgi yani kısacası aşk, heyecanı arttırıp erken boşalmaya neden olabilir.



-Sık sık para karşılığı cinsel birleşme yaşamak da denetimsiz boşalmaya neden olmaktadır. Çünkü para karşılığı kurulan ilişkilerde tıpkı mastürbasyon gibi yalnız olarak tek taraflı hazza yönelik duygular içerdiğinden amaç boşalıp rahatlamaktır.



-Cinsel mitler yani hurafeler; Bu başlı başına ele alınması gereken bir konudur ama kısaca değinmek gerekirse, güç penistedir, iyi bir erkek eşini her zaman tatmin etmelidir, cinsel ilişki sadece penis vajina ilişkisinden ibarettir vb. inançlar.



 Diğer sebeplere bakacak olursak:



-Kişinin kendisini yorgun, sıkılmış, kızgın ve tedirgin hissetmesi



-Cinsel açıdan baskı altında yetişmiş olmak



-Cinselliğe dair günah duyguları ve sonucunda da suçluluk duygusu



-Eşler arasındaki problemler



-Uygun doğum kontrol yöntemi kullanılmadığı için hamile bırakma korkusunun oluşması



-Kişinin kendi penisinden veya vücudundan utanması



Denetimsiz boşalma sorunu, maalesef yalnızca yatak odasında sınırlı kalmamaktadır, çiftlerin hayatlarını olumsuz olarak etkileyebilmektedir. Hem mutlu olamamış, rahatlayamamış bir kadın, hem eşini mutlu edememiş bir erkek bunu çevresine de yansıtmaktadır. Öfke artmakta, kişiler daha kırılgan, agresif, hassas olmaktadırlar ve bu döngü artarak devam etmektedir. Bu olay kişilerin, evliliklerine, iş hayatlarına, arkadaş ilişkilerine ve aile ilişkilerine de yansıyabilmekte ve hatta evliliklerin bitmesine neden olacak sıkıntılar doğurabilmektedir.



Bize terapiye gelen çiftlerin evlilik, aile problemlerinin içine baktığımız zaman kişiler arasındaki iletişim bozukluklarının cinsel yaşantıyı, cinsel yaşamdaki bozuklukların da aileyi ve evliliği etkilediğini görmekteyiz. Sonuçta mutsuzluk, huzursuzluk meydana gelmekte ve kişiler maalesef hayatın bir parçası, bir paylaşım olan cinselliği yaşayamamakta; hem fiziksel hem de bedensel rahatlamaya olan ihtiyaçlarını giderememiş olmaktadırlar. Bu da boşanma gibi istenmeyen sonuçlar doğurabilmektedir. 



Nedenlerini konuştuk ve şimdi ne yapabilir onu konuşalım.



Çözüm için ilk önce kişinin terapi sonrası verilen ödevleri düzenli yapması ve terapisti ile uyumlu çalışması gerekir.



İlk adım doğru cinsel eğitimdir. Cinsel mitleri ortadan kaldırmak, cinselliği keyif verici bir olay haline getirmek için fantezi kurmaya özendirmek, kişinin hayatında bir takım stres verici olayları düzenlemesine yardımcı olmak, cinselliğin sadece penis vajina ilişkisinden ibaret olmadığını anlatmak ve eşler arası iletişime odaklanmak terapi sırasında yapılan işlemlerdir.



Bunların dışında terapi sonrası bir takım mastürbasyon ödevleri verilmekte, partneri ile birbirlerine erotik masajlar yapması, cinsel yaşam hakkında eşiyle sohbet etmesi istenilmektedir.



Son olarak da cinsellik olgusunun Türkiye’de tabu olduğu bilinen bir gerçektir. Birçok çift cinsel problemleri ile yaşamaya çalışmaktadır. Buradan onlara önerim duvarlarınızı yıkın ve yaşadığınız cinsel sorunları çözmek için terapiye başvurun. Korktuğunuz hiçbir şey ile karşılaşmayacak, cinsel problemlerinizden dolayı yargılanmayacak, alay edilmeyeceksiniz. Kendinize işkence etmeyin ve bu işi çözebilmek adına bir adım atın.



Kaynakça: 



Cinsel Terapi Eğitim Bilimleri Enstitüsü (CİTEB)



Turk PDR (Kamil Dayı)
http://turkpdr.com/corner-post.php?ss=175&w=eyvah-bosaliyorum-277