Turk PDR (Kamil Dayı)
http://turkpdr.com/corner-post.php?ss=175&w=ilk-gece-korkusu-282

İLK GECE KORKUSU (20.08.2014)


Ramazan bitti, yaz sonu artık sürekli bir düğün telaşı sarmış durumda bazılarını, düğün hazırlığı yapan birçok insan bazen sıkıntılı ama tatlı bir heyecanla geçiriyor günlerini.



Ama düğün hazırlığı yapanların içinde hiç de azımsanmayacak bir kesim var ki onlarda ilk gece yaşayacakları cinsel ilişkiyi kara kara düşünenler, ilk geceden korkanlar, başaracağını düşünenler ama ya olmazsa diye telaşlananlar…



İlk geceleri ve daha sonraki denemeleri başarısız geçmiş, kabus dolu zamanlar geçirmiş çiçeği burnunda evliler…



Bu yazımda ilk gece korkusuna odaklanacağım ve nasıl oluşur, nasıl engellenir onları aktarmaya çalışacağım.



Bu korku geçmişten günümüze devam etmekle birlikte dönem dönem bu sorunu çözmek adına toplumumuz tarafından bazı çözümler bulunmuştur. Gerdek öncesi yengelerin, amcaların damadı ve gelini bilgilendirme çalışması bunun en iyi örneklerindendir.



Bu çözüm  önerilerinden  yarar görenler  de olmuştur tabi ki. Ama genellikle bu tür kişilerin özellikle kadınlarda ilk gece korkusunu tetikledikleri gözlemlenmiştir. Oluşabilecek ağrının, acının ve kanamanın önüne geçmek için iyi niyetli bir şekilde yapılan açıklamalar korkuların daha da artmasına neden olabilmektedir. Düşünün birisi size gelip diyor ki, bu gece kendini sıkma, canın acımayacak… Akla gelebilecek ilk şeylerden biri de demek ki kötü bir şey, acı verici de benimle konuşma ihtiyacı duyuyorlar. Aslına bakarsanız cinsellik çok doğal bir süreçtir, doğallığıyla yaşanabilir. Birisi doğal olan bu süreci size acımayacak diye anlatırsa muhtemelen sizi acıya daha fazla odaklayacaktır



Denenen çözüm önerilerinin işe yaramak yerine zarar bile verebileceği bir gerçektir.  Ama ilk gece korkusu sadece nedimelerden ya da sağdıçlardan kaynaklanıyor demek de doğru olmaz.



Bunun tohumları ilk bebeklik yıllarında atılmaya başlanıyor. Evlenene kadar devam eden, doğru otur, ört bacaklarını, kutunu kapat gibi söylemler bunlardan bazıları…



Daha sonra ergenlik dönemi yaklaşınca cinselliğe merak salma, araştırma ve büyükler tarafından korkutulma,



Yeni evlenen kişilerin etrafına topladığı tecrübesizlere anlattığı şöyle acıyacak, böyle kanayacak hikayeleri,



Tahtaya çakılacak çivi gibi benzetmeler,



Babanın ya da çevrede ki erkek figürlerinin eşlerine kötü davranışlarının varlığı ve kadının bunu genellemesi,



Zorla evlenmeler, eşe karşı duyulan öfke, çocuk sahibi olma korkusu gibi daha eklenebilecek bir sürü durum da korkuyu tetiklemektedir.



Geçmişte var olan taciz vs öyküleri



Statü değişikliği (kızlıktan-kadınlığa geçmek istememe)



Bu durumlara maruz kalan kişiler de otomatik olarak aşağıdaki düşünceler oluşabiliyor.



- Ağrı ve acı dayanılmaz olur, kesinlikle korkunç



- Kanamam fazla olursa durmazsa, kilitlenirsek hastanelik olursam, rezil olursam



- Erkeklerden kendimi korumalıyım, onlar güvenilmezdir, yıllarca böyle söylendi, şimdi nasıl güvenip teslim olacağım.



- En değerli hazinemi kaybetmek istemiyorum, hele hele korumak için bunca zahmete girdikten sonra.



- Ya gebe kalırsam, çocuk doğurmak istemiyorum



- Cinsellik kötü, pis, iğrenç



- Erkek tarafından becerilmek istemiyorum



Tüm bu birikim kadınlarda ilk gece korkusunu tetiklemektedir. Kadın sebebini bilmiyorum, korkuyorum ve kasılıyorum derken aslında vajinismus yaşıyordur.



Daha önceki yazılarımda vajinismusa ayrıntılı şekilde değinmiştim. Kısaca üstünden geçmek gerekirse vajinismus, çoğunlukla psikolojik temelli olan bir cinsel birleşme korkusudur. Bir anlamda vajinanın cinselliğe küsmesidir. Bilimsel açıklamasına bakacak olursak, vajinismus, vajina girişinin üçte bir dış bölümünde, vajina çeperini saran kaslarda yineleyici, tekrarlı ve istem dışı kasılmaların olduğu bir cinsel birleşme bozukluğudur. Vajina çevresini saran kasların istemsiz kasılması nedeniyle kadın cinsel ilişkiye girememektedir. Cinselliğe yüklenen kötü anlamların sonucunda kadın vücudunun cinselliği reddetme durumudur.



Çoğunlukla psikolojik kökenli dedim ama küçük de olsa fizyolojik temelli vajinismular da vardır. Bunun için ilk önce kişilerin jinekolojik muayeneden geçmesi önerilir. Fizyolojik bir alt yapısının olmadığı anlaşıldıktan sonra terapi süreci başlar.



Buna geçmeden önce çözüme ulaştırılmazsa ne olur ona değinelim.



İlk gece korkusu yani sevdiğinizle birlikte olmak istiyorsunuz, evlenmişsiniz fakat cinsel ilişkiye giremiyorsunuz. İlk gece korkusu diğer gecelerde de size ve evliliğinize eşlik etmekte. İlk gece korkusu ve vajinismusun getireceği problemlerle  evliliğinizi devam ettirmeniz söz konusu olamaz. Hadi bizim için cinsellik önemli değil dediniz devam ettiniz. Bu durum sizi üzer, yorar, ağır bir yük olarak ilk gece korkusunu taşırsınız. Ama eninde sonunda ya doğru bir vajinismus terapisi alarak vajinismustan kurtulursunuz ya da terapiyi tercih etmezsiniz evlilik sürecinizi vajinismusla geçirerek, yıpranır hatta eşinizden boşanabilir, boşanıp tekrar evlenebilir ama 2. evliliklerde de yine yeniden ilk gece korkusu vajinismusla yaşayarak vajinismusun (ilk gece korkusu) getirdiği problemleri taşırsınız.



Vajinismus çok sinsidir. Sizi gereksiz şekilde yıpratır, yorar.



Vajinismus nedeniyle terapiye başvuran danışanlarımızın ilk gece korkusuna ilişkin söylemlerine bir göz atalım;



-Her ne kadar cinsel ilişkinin doğal bir şey olduğunu bilsem de can acısı korkum var galiba.



-Acı hissi, canımın yanacağı hissi 



-Yine yapamayacağımdan korkuyorum, yine cinsel ilişkiye giremeyip eşime ve kendime mutsuzluk vereceğim düşüncesi



-Evlenmeden önce eşimle cinsel uyum üzerine problem yaşamaktan korkuyordum, evlilik sonrası cinsel birliktelik olmadığından hala devam ediyor.



-Bazen cinsel ilişkiye girememe sorunlarının eşime karşı olan duygularıma zarar getirmesine izin verdiğimi düşünüyorum, buna engel olamamakta korkutuyor.



-Eşimin beni terk etmesinden ya da aldatmasından korkuyorum.



Gelelim terapi sürecine, önce ne düzeltmez ona bakalım:



Alkol almak, iki kadeh içip sevişmeye başlamak: Vajinismusta süreci istemli kontrol etmediğiniz için alkol almış da olsanız kaslar kasılmaya devam edecektir. Tüm kontrolü kaybedene kadar alkol almak ya da sızmak için de bu yapılsa bile, gerçekleşebilen cinsel deneyim alkolün etkisi geçince kişide gene vajinismus tablosunun oluşmasını engellemeyecektir.



Kızlık zarının ameliyatla alınması: Bazı jinekologlar bu öneride bulunuyorlar. İlk gece korkusunda cerrahi operasyon sorunu çözmez.



Anestezi altında cinsel birleşme: Etik değildir, vajinismus sorununu çözmez. Bu yapılsa bile, anestezinin etkisi geçince hasta aynı vajinismus tablosuna geri döner.



Kas gevşetici ilaçlar: İşe yaramazlar.



Sıcak su banyosu, ağrı kesici ilaçlar: İşe yaramazlar.



Vajinaya botoks uygulanması: Botoks vajina kaslarını felç eder. İlk gece korkusu yaşayan kadının vajinismus olma nedeni aynı şiddette devam eder. Botoksun etkisi geçtiğinde vajinismus tekrar ortaya çıkar.



Doktor ya da terapist odasında gerdek: İnsan haklarına ve hasta mahremiyetine aykırı utanç verici bir durumdur. Birisinin varlığı rahatlamanızı engeller.



Koskocaman görünen, imkansız olduğu düşünülen, yukarıda ki gibi saçma sapan yöntemlere başvurulan vajinismus aslında kolayca düzelebilmektedir.



Doğru bir bilgilendirmeyle beraber; Aile terapisinden, davranışçı terapiye, bilişsel terapiden, psikanalize kadar birçok sistemi içinde barındıran eklektik bir yaklaşımla düzeltilebilmektedir.



Sevgili Vajinismustan muzdarip olan çiftler bunu kabus olarak görüp, yıllarca içinde büyüteceğinize en yakın bir cinsel terapistten destek alın ve hayatınıza devam edin.



Turk PDR (Kamil Dayı)
http://turkpdr.com/corner-post.php?ss=175&w=ilk-gece-korkusu-282