|
Hayatı Paylaşmak
Ekleyen: Mithat POLAT | Okunma: 309192 | 11.11.2010
Bir karınca kavanoza düşmüş ve kavanozun başına bir insan gelmiş, kavanozun içinden çıkmaya çalışan karıncayı görmüş ve onu ezerek öldürmüş. Bir karınca kavanoza düşmüş ve kavanozun başına bir insan gelmiş, kavanozun içinden çımaya çalışan karıncayı görmüş ve ona sen burada yaşa deyip oradan uzaklaşmış. Bir karınca kavanoza düşmüş ve kavanozun başına bir insan gelmiş, kavanozun içinden çımaya çalışan karıncayı görmüş ve birazdan bir kaşık toz şekerle geri dönmüş şekeri kavanoza dökmüş ve bu şekeri ye güçlenirsin belki o zamana kadar kavanozdan çıkacak bir yol bulursun kendine demiş. Bu üç olayda karıncayı ezerek öldürene ÇİMRİ, onu kavanozda gördükten sonra hiçbir şey yapmayana HOŞGÖRÜ ve ona bir kaşık şeker dökene de SEVGİ diyorlar. Bazen televizyonlarda söyle olaylarla karşılaşırız annesi ölmüş kediyi köpek sahiplendi ve onu besliyor. Biliyoruz ki kedi ve köpeğin yıllardır süren bir düşmanlıkları var peki bu nasıl oluyor. Köpek nasıl düşmanı olan kediyi sahiplenir ki. Bizler çevremizde olan olaylarda ya da kurduğumuz ilişkilerde nasıl bir yol izliyoruz. Sıkıntısı olan bir arkadaşımız olduğunda oma yardımcı olmaya çalışıyor muyuz? Sevmediğimiz bir insanın başına kötü bir olay geldiğinde örneğin trafik kazası geçirmiş ve kan lazım bizim kan grubumuz ona uyuyor gidip kan veriyor muyuz? Günümüzün en büyük sorunlarından biri insanlar sevgilerini paylaşmaktan kaçınmalarıdır. Belki ilk örnekte olduğu gibi karıncayı ezmiyorlar ama ona şekerde vermiyorlar. Hoşgörü gösterip oradan uzaklaşıyorlar ve bu gösterdikleri hoş görü çoğu zaman karşımızdaki insana hiçbir fayda sağlamamakta ve onun kötü durumunu düzeltmemektedir. Yetiştirme yurtlarında yetişen bireylerin en çok ihtiyaç duydukları konuların başında aile sevgisi ve çevrede ki insanların onlara sevgi göstermesidir. Bu sevgiyi maddi konularda değil yani oyuncak vermek ya da elbise almak değil, bazen başlarını okşamak bazen de hasta olduklarında gece başlarında bir insan görmek isterler. Geçen yıllarda çalıştığım bir okulda yirmiye yakın yetiştirme yurdundan gelen öğrencim vardı. İçlerinden bir tanesi çok yaramaz ve bulunduğu sınıftaki her kese küfür ediyordu ve fırsatını bulduğunda onları yaralayacak şekilde dövüyordu. Bu çocukla yaptığım görüşmelerde bu olayları bilerek ve planlayarak yaptığını gördüm. Yetiştirme yurduna gidip çocuğu orada da izleme imkânı buldum ve o ortamda da kendinden zayıflara vurduğunu gördüm. Sınıf velileri bu konudan çok şikâyetçiydiler ve bende yapacağımı bilemezken sınıftaki velilerden biri onu hafta sonu koruyucu aile olarak almak istediğini söyledi. Okul müdürüne bu projeyi beraber anlattık ve bir iki hafta içerisinde çocuk sınıf velisinde hafta sonu kalmaya başladı ilk hafta pek bir değişiklik olmadı ama sonraki haftalarda gözle görülür değişiklikler oldu. Kavgacı öğrenci gitti yerine sakin bir öğrenci gelmişti. Bu örnekte de görüldüğü gibi düzelmesi için beklemek ya da hoşgörü gösterip hiçbir şey yapmamak çevremizdeki insana yada insanlara pek bir fayda sağlamamakta ve onların durumunu düzeltmemektedir. Bizler üzerimize düşeni yapmak zorundayız. Bazen maddi bazen de manevi olarak elimizdeki olanakları çevremizde ihtiyacı olanlarla paylaşmalıyız. Bir işyerinde ya da bir toplantıda bizim gibi düşünmeyeni hor görmemeliyiz ve onun düşüncesine saygı göstermeliyiz. Eğer çevremizden saygı görmek istiyorsak ve bizleri kabul etmelerini istiyorsak bizlerde diğer insanları olduğu gibi kabul etmeli ve düşüncelerine saygı duymalıyız. Neden sevgimizi paylaşmaktan korkuyoruz. Çevremizde kötü bir olaya olduğunda ona müdahale etmekten kaçınıyoruz. Bize bir şey olmasın mantığından uzaklaşmalı ve çevremizdeki olaylara kayıtsız kalmamalıyız. Bir haksızlıkla karşılaşan insan gördüğümüzde ona yardımcı olmalıyız. Olay bizim başımıza geldiğinde sadece bağırıp çağırmaktan kaçınmalıyız. Son süreçte televizyonlarda şöyle olaylarla karşılaşıyoruz. Araba çarpan insana saatlerce yoldan gecen kimse yardım etmediği ve 112 acil servisini aramadığı için aşırı kan kaybından öldüğünü görüyoruz. O durumda bizde ola biriz. Olaylara kayıtsız kalmayalım. Sevgi paylaştıkça artan ender şeylerdendir. Hatta tekdir.
» Diğer Yazılarıma Bakmak İçin Buraya Tıklayın «
Yorum yapabilmek için üye girişi yapınız veya facebook hesabınız ile yorum yapın. |
1. Psikolojik Danışmanın Önlük Giymesi Uygun Olur mu?
Toplam Tekil Hit: 3274387
Toplam Çoğul Hit: 24227236 Kimler Online ?
13 Ziyaretçi, 0 Üye
En son üyemiz H.HOCA, Hoşgeldiniz.
|